Pandaya bakınca akla ilk gelen şey “yalnızlık” değil. Ama aslında... tam da o! Sevimli, tüylü, uykucu – evet. Ama arkadaş canlısı mı? Hiç sanmıyoruz. Pandalar doğuştan yalnız takılan canlılar. Öyle grup halinde takılmak, sosyal etkileşim, birlikte bambu yeme muhabbeti falan yok. Her biri kendi alanına düşkün. Doğada genellikle yalnız yaşarlar, tıpkı kendi kulaklığını takıp kimseyle konuşmadan otobüste giden biri gibi. Pandalar için ideal yaşam: sessizlik, bambu ve bol gölgeli bir köşe. Peki hiç mi sosyalleşmiyorlar? Elbette, ama sadece belli dönemlerde. Özellikle çiftleşme zamanı geldiğinde birbirlerini “şöyle uzaktan bir koklayalım” moduna giriyorlar. O da kısa sürüyor. Çiftleşme bitti mi? Herkes kendi yoluna. Ne arayan var, ne soran. Anne panda bile doğurduğu yavruyu birkaç yıl sonra terk ediyor, "sen artık kendi bambunu bulabilirsin" diyerek. Bu yalnızlık hali, aslında pandanın doğadaki hayatta kalma taktiği. Sessiz kal, görünmez ol, enerjini harcama. Tehlikeye karşı sav...
Ufkunu Genişlet, Sen de Bir Panda Ol!